Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen ve her sene Haziran ayında kutlanan Çevre Günü için 2019 yılı teması: Hava Kirliliği. Bu doğrultuda, dünya ikliminin geleceğini tehdit eden hava kirliliğinin artmasında en önemli faktör olan insan kökenli 5 kaynağa dikkat çekiliyor.
Soluduğumuz havanın kirlenmesine neden olan birçok faktör var ve bu dünyanın neresinde olursak olalım hepimizi etkiliyor. Trafiğin yoğun olduğu saatler açık bir yerel kirlilik kaynağı olarak karşımıza çıkıyor, peki şehirde yaşamıyorsak bu kirlilikten uzak mıyız? Hayır. Çünkü dünyamızı çevreleyen hava bir bütün, hava kirliliği ise uzun yollar kat edebiliyor, kıtaları bile… Kökeni ve nedeni insan olan hava kirliliğinin 5 ana kaynağı var. Karbon monoksit, azot dioksit, azot oksit, yer seviyesi ozonu, partikül madde, kükürt dioksit, hidrokarbonlar ve kurşun gibi çeşitli maddelerin atmosfere yayılmasına neden olan bu kaynakların her biri insan sağlığına zarar veriyor.
Yaşam Alanları
Yaşam alanlarımızdan kaynaklı hava kirliliğinin ana kaynağı, yemek pişirmek, ısınmak ve aydınlatma gibi ihtiyaçlarımız için kullandığımız fosil yakıtlar, odun ve diğer biyokütle bazlı yakıtlar… Yaşam alanlarından kaynaklanan hava kirliliği, büyük çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere her yıl yaklaşık 3,8 milyon kişinin erken ölümüne neden oluyor. 193 ülkeden 97’si, yaşam alanlarında kullanılmak üzere daha temiz yakıtlara erişimi yüzde 85’in üzerine çıkarmış durumda. Ancak bugün 3 milyar insan, yemek pişirme, ısınma ve aydınlatma ihtiyaçları için katı yakıt kullanmaya devam ediyor. Daha temiz, daha gelişmiş ısınma araçları ve yakıt alternatiflerinin kullanımının, kirliliğe bağlı hastalıkların riskini azaltmada ve hayatların kurtarılmasında etkili bir çözüm olabileceği belirtiliyor.
Sanayi
Pek çok ülkede, enerji üretimi önde gelen hava kirliliği kaynağı… Kömür yakan santraller bu kirliliğe büyük bir katkı sağlarken, dizel jeneratörlerin kullanımı da endişe yaratıyor. Kimya ve madencilik endüstrisinde uygulanan işlemler ve solvent kullanımı da havayı kirleten başlıca nedenler arasında. Enerji verimliliğini arttırmayı ve yenilenebilir kaynaklardan üretimi artırmayı amaçlayan çevre politikalarının ve programlarının bir ülkenin hava kalitesi üzerinde doğrudan etkisi var. Şu anda, 193 ülkeden 82’si, yenilenebilir enerji üretimi, temiz üretim, enerji verimliliği ve kirlilik kontrolüne yönelik yatırımlara destek veriyor ve yatırımı özendiren teşvikler sunuyor.
Ulaşım
Küresel ulaştırma sektörü, enerji kaynaklı karbondioksit emisyonlarının yaklaşık dörtte birininin kaynağını oluşturuyor ve bu oran gün geçtikçe artıyor. Taşımacılıktan kaynaklanan hava kirliliği emisyonlarının yaklaşık 400.000 erken ölüm ile bağlantılı olduğu belirtiliyor. Tüm hava taşımacılığından kaynaklanan ölümlerin neredeyse yarısı dizel emisyonlardan kaynaklanırken, ana trafik damarlarına yakın yaşayan insanların demans tanısı konulma olasılıkları ise yüzde 12 seviyesinde… Özellikle kentsel alanlarda, hava kalitesini iyileştirmek için taşıt emisyonlarını azaltmak, önemli bir müdahale olarak öne çıkıyor. Daha temiz yakıt kullanımı ve araç emisyon sınırlamaları getiren çevre politikaları ve standartlarının, araç emisyonlarını yüzde 90 veya daha fazla oranda düşürebileceği belirtiliyor.
Tarım
Tarımdan kaynaklanan başlıca hava kirliliği kaynakları metan gazı ve amonyak salınımına neden olan hayvancılık, metan gazı salınımına neden olan pirinç tarlaları ve tarımsal atıkların yakılması olarak karşımıza çıkıyor. Metan gazı emisyonları, astım ve diğer solunum hastalıklarına neden olan yer seviyesi ozon kirliliğini artırıyor. Metan gazının ayrıca karbondioksitten daha güçlü bir küresel ısınma gazı – etkisi 100 yıllık bir süre içinde karbondioksitten 34 kat daha fazla olduğu belirtiliyor. Dünya çapında salınan tüm sera gazlarının yaklaşık yüzde 24’ü tarım, ormancılık ve diğer arazi kullanımlarından gelmekte. Tarım kaynaklı hava kirliliğini azaltmanın ise birçok yolu var. Bunlardan bazıları; sebze (bitki) bazlı bir diyete geçmek ve / veya yiyecek atıklarını azaltmak, çiftçilerin daha kolay sindirilebilir yemler kullanması ve otlakların iyileştirilmesi hayvancılıkta metan gazını azaltabilecek çözümler olarak sıralanıyor.
Atık
Açıkta atık yakma işlemi ve arazilerde organik atıkların depolanması, zararlı dioksin, furan, metan ve siyah karbon gibi mikro parçacıklı maddelerin atmosfere yayılmasına neden oluyor. Dünya genelinde, tahmini olarak atıkların %40’ının yakıldığı belirtiliyor. Bu sorun kentleşmenin yoğun olduğu bölgelerde ve gelişmekte olan ülkelerde daha ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Katı atıkların toplanması, ayrıştırılması ve yok edilmesi konusunda yapılacak iyileştirmeler, yakılan ve depolanan katı atık miktarını azaltmakta. Organik atıkların ayrıştırılması ve kompost yapılması ya da biyoenerjiye dönüştürülmesi, toprak verimliliğini artırıyor ve alternatif bir enerji kaynağı sağlıyor.